Gostivar Belediyesinden Anıt Açılışı

Bu önemli günün 15'inci yıldönümünde, en temel yükümlüklerinden birini yerine getirip, bayrak davasında şehid düşen Nazmi Saliyu?nun büstün açılışını yaptık, ayrıca Kasım ayı kutlamalarında hem Dr.Şpend İseyini, hem de Milayim Dautinin büstlerin açılışını yapacaz, böylece bayrak davasında şehid düşenlere karşı görevimizi sonuna kadar yapmış olacağız.

Değerli konuklar, 15 yıl önce 1997 senesinde trajik olayların meydana geldiği dönemde yine bu Belediyenin başkanıydım. 1997 yılında  Gostivar Belediyesi liderlik konumundayken, Makedonya'nın o dönem Hükümeti ulusal bayrağımızı kullanma hakkını elimizden almak için 6 ay düzensiz çatışmayla resmileştirmeye çalıştı.

Hatırlatmamız gerekir ki, 1997 senesinde meydana gelen olaylar kanunsuzdu, "ulusal bayrak" sorunu Makedonya Hükümetin, Arnavutluk ve Kosovo arasında siyasal ve ekonomik sorunlara neden oldu.

9 Temmuz 1997 yılında polisin acımasız müdahalesiyle, o zaman ki Hükümet %17 denar devalüasyon ilan etti, bununla da polisin Gostivarlı vatandaşlara uyguladığı acımasız müdahaleyi kapatacağını sandı.

Bugün anlıyoruz ki, 1997 yılında Gostivar'da meydana gelen olayların o zaman Makedonya Hükümetin bir komplosuydu, ve Arnavut muhalefet partisi bu duruma suskun kaldı.

1997 yılın kanlı siyasal olaylar bir tarafa, o zamanlar Arnavut muhalefet partisinde bulunan bir milletvekilinin 'polis yasal uyarılar sonucu şiddet kullandı" skandal Parlamento Raporuyla son bulması ve buna inanmaları, Arnavut siyasi faktörü için büyük bir trajedidir.

O zamanın bir elverişsiz anlamda, işlevsel uzlaşmaya varacak ve Ulusal Bayrak kullanma kanunu onaylayan anlamında gelecek ve başkanın Anayasa Mahkeme Kararını saymadığı için gönüllü hapsedilmesine belediye başkanı tarafından sayısız çabalar olmasına rağmen bu uzlaşma kabul edilmedi, müdahale meydana geldiği gecede, Gostivar Belediyesinin yerel kurumlarla demokratik bir şekilde aradığı yasayı Meclis tarafından onaylandı

Sevgili yurttaşlar, Makedonya uzun zamandır bir siyasi anlaşmazlık geçişinde ve uzun yıllardır ekonomik kalkınma, kurumsal çatışma, etnik, sosyal ve ekonomik ayrımcılık, işsizlik ve artan yoksuluk, siyasi iktidarın kalıcı değişimler, Avrupa-Antlantik gelişme sürecini engellemektedir.

Yirmi yıl sonra Parlamentar demokrasi ve tüm yönlerle piyasa ekonomisinde reform uygalamaları, 1991 yılında olduğundan daha da düşük seviyede bu ne kadar da hayal kırıklığı yaratsa bir gerçektir.

Geçtiğimiz yirmi yılda yapılan objektif analiz sonucunda görüyoruz ki, ülkenin geleceğini etkileyen temel anlaşmazlık, başarısızlıklar ve kırık dengeler faturasını, ülkemiz bugün bile ödemeye devam ediyor.

Birincisi: Makedonya?da yaşayan Makedon ve Arnavut arasındaki Devlet karakteri ve siyasal statüsü ve hukuki durum anlaşmazlık,

İkincisi: Makedon ulusu kimliği Slav mı, yoksa Antik mi, Makedonya siyasal sınıf anlaşmazlığı , ve Makedonya?nın, Yunanistan'la isim tartışması ve,

Üçüncüsü: Başarısızlık ve siyasi reformların uygulamasında gecikme ve çevresel bozulmanın bir sonucu olarak ekonominin demokrasini etkiledi ve çöküşünü sağladı, Kamu yönetiminin aşırı siyasallaşması ve Devlet yerleşme sürecinin durdurulması, Kamu sektöründe yaygın yolsuzluk, bölgesel gelişmişlik farklarının derinleşmesi, yoksulluğun ve işsizliğin artmasına sebeptir.

Sevgili vatandaşlarım, bugün Ohrid anlaşmasının imzaladıktan tam 10 yıl sonra, etnik ayrımcılık ve kurumsal,ekonomik eşitsizliğiye şahit oluyoruz, Makedonlar, seçkin bir Devlet olarak Makedonya'daki kamusal propagandasını destekleyerek, yatırımlardaki vatandaşlara ikinci sınıf ayrımcılık uygulanmasına gözyumuyor ve vatandaşların bununla kabullenmesini istiyor.

NATO ve AB entegrasyon sürecinin engellemesi, siyasi ve ekonomik reformların uygulanmasındaki, başarısızlığın bir sonucudur ve Yunanistan?la olan sorununa bir çözüm bulunamaması ekonomik, etnik ve siyasal planın üzerine olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Siyasi ortaklık için mevcut Hükümet politikası, ekonomik kalkınma yaşayan Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye için cazüp bir yatırım yeriyiz, çünkü başka ülkelere kıyasen, hem siyasi tarafsızlık açısından, hem de coğrafik bakımdan uygun bir bögeyiz.

Şu andaki mevcut Hükümet, Yunanistan?la anlaşmazlığı aşmak için siyasal iradeye sahip değildir, Uluslararası toplum bu yeni Yunan Hükümetin uzun vadeli siyasal, sosyal, ekonomik ve bütşesel kriz içinde olacağını gözönünde bulundurarak baskı yapmaya hazırlanıyor.

Arnavut siyasi blokun içinde geniş bir görüş birliği var ve Ulusal düzeyde muhalefet bloğu bu durumdan kurtulmak istiyor, yakınbir zamanda bölgesel seçimler olacak bunu da gözönünde bulundurmalıyız, geçtiğimiz on yılda savaşları destekleyen eski politikacılarlar da siyasi sahnesine geri dönecekler. Bizce ulusun çıkarları birey, grup ve parti çıkarların üzerinde olmalı.

Siyasi sınıfların ve siyasi partilerin demokratikleşmesi, eğitim kalitesini kurmak ve korumak, ekonomik vatanseverliğinin geliştirilmesi, onur yönetimi ve Kamu fonların suistimali, yeni işyerlerin yaratılması, eğitimde rekabet kapasitesini geliştirilmesi, Balkanlardaki bizim ülkemize benzeyen ve bizim ülkemizin, ekonomik ve siyasal politik sorunlardan bazıları.

Şu anada, 15 yıl önce olduğu gibi karşınızda Belediye başkanı olarak duruyorum, bu da halkın serbest demokratik seçimler sayesinde oluyor, 15 sene önce Arnavut bayrağı Gostivar Belediyesi önünde dalgalanıyor ve bugünde dalgalanmaya devam ediyor, bu da demek oluyor ki, 1997 senesinde biz haklıydık. O dönemdeki yönetim yanlış yaptı ve yaşattığı o trajediler için kamu önünde özür dilemeli.

Biz doğuru yoldayız, ama faturası ağır oldu üç kişi hayatını feda ederek bayrak adına şehid oldu, hapis, bir Belediye liderin siyasal etki kaybı ve bir şehrin acıları v.s.

Arnavut bayrağın yüzüncü kutlamasında ve Gostivar?da gerçekleşen trajedilerin 15?inci yıldönümünü  ulusal marşla birleştirelim ve ulusal birlik idealini gerçekleştirmek için daha azimli olalım.

"Avrupa Birliğinde tüm Arnavutlar birlik olun", ama Balkanlar'da yaşayan Arnavutlar değer ve kalite standart farklılıklarına ve ülkedeki mevcut siyasi sınıf koşullarına uymalı.

Bayrak adına şehid olan Nazmi Saliyu, Şpend İseyini ve Milayim Dauti, onları ve Ulusal Bayrak için yaptıklarını hiçbir zaman unutmayalım.