29 Nisan 2024 Pazartesi

Türkiye Geneli; 23 Şubat 2018 Cuma Hutbesi;

Türkiye Geneli; 23 Şubat 2018 Cuma Hutbesi;

Cumanız Mübarek Olsun, Hayırlı Cumalar;

Bu Hafta Cuma Hutbesi; Bağımlılık Bir Tuzaktır

Cumanız Mübarek Olsun 
Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerime de Rabbimiz şöyle
buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz
(s.a.s) şöyle buyuruyor: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.”2

Kardeşlerim!
İnsan, eşref-i mahlûkattır, varlık âleminin en değerli,
en şerefli üyesidir. İslam, insanın ömrü boyunca bu değere layık biçimde yaşaması ve hem dünyada hem de ahirette saadete ermesi için gönderilmiştir. Yüce dinimizin gayesi,
insanın canını, malını, aklını, ırzını ve inancını her türlü
kötülükten, fitne ve fesattan korumaktır. Bu sebeple İslam, insanın canına ve malına kasteden, aklını ve idrakini zayıflatan, ırzına ve nesline zarar veren, din ve inanç özgürlüğünü elinden alan her şeyle mücadele eder. Ferdin, ailenin ve toplumun huzurunu bozan bütün zararlı alışkanlıkları ve bağımlılıkları yasaklar.

Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim, dünya hayatının bir imtihan
olduğunu ve bu imtihanda başarılı olmak isteyenlerin
nefsine esir olmaması gerektiğini ısrarla tekrarlar. Geçici heveslerin, sınırsız arzu ve isteklerin peşinde koşan insanın sonu hüsrandır. Şu kısacık hayatın önemini, kıymetini ve ciddiyetini bize unutturan her türlü bağımlılık, birer
tuzaktır. Zamanımızı, paramızı ve sağlığımızı heba eden kötü alışkanlıklar, geleceğimize yönelik birer tehdittir.

Muhterem Müslümanlar!
Kur’an-ı Kerim bizlere defalarca “Hiç düşünmez
misiniz?” diye sorarken, alkol ve uyuşturucu ile beyni
dumura uğramış bir insan nasıl düşünebilir? Yüce
Rabbimiz bizleri “Ne kadar da az şükrediyorsunuz?”
diye uyarırken, saatlerce ekrana bağlanıp hayattan kopan bir insan çevresindeki nimetleri görüp de nasıl şükredebilir? Resûl-i Ekrem Efendimiz “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.”3 buyururken, kumarda, bilgisayar oyunlarının başında geceleyen insan ailesiyle nasıl ilgilenebilir?

Kardeşlerim!
Bağımlılık, yuvalar dağıtmakta, milli servetimizi
heder etmekte, maneviyatımızı kökünden sarsmaktadır. En
üstün niteliklerle yaratılan insanoğlunun bu meziyetlerini toplumun ve ümmetin faydası için kullanamadan bu
dünyadan geçip gitmesi ne acıdır! Çocuklarımız maalesef taklit, özenti ve merak ile kötü alışkanlıklara adım atmakta ve arkadaşlarının aklına uymaktadır. Ailesinden yeterli ilgi ve desteği göremeyen, kendisini yalnız ve sevgisiz hisseden gençlerimiz, hain şebekelerin ağına kolayca
düşmektedir. Onlara rehberlik etmek, gündemlerini takip
etmek, sadece maddi ihtiyaçlarını değil manevi
ihtiyaçlarını da karşılamak bizlerin vazifesidir.
“Çocuklarının senin üzerinde hakkı var”4 buyuran  Sevgili Peygamberimiz bizlere bu mühim vazifeyi
hatırlatmaktadır.

Aziz Kardeşlerim!
Sevgili Peygamberimiz “İki nimet vardır ki
insanların pek çoğu bunların kıymetini bilmeyerek aldanmaktadır: Sağlık ve boş vakit”5 buyurur.
Hastalanınca ya da meşgaleden bunalınca fark ettiğimiz bu iki nimetin kadrini bilelim. Beden ve ruh sağlığımızın en büyük düşmanı olan sigara, alkol ve uyuşturucu
maddelerin her türlüsünden şiddetle sakınalım,
sakındıralım. Vaktimizi bir kara delik gibi yutan ve faydalı işlere zaman ayırmamıza engel olarak günlerimizi tüketen
internet bağımlılığına karşı uyanık olalım. Allah’ın bize
sunduğu teknolojik imkânları akıllı ve bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrenelim, öğretelim. İyi alışkanlıkların, erdem
ve ahlakın aile içinde kazanıldığını, gençlerimizin ancak bizim ilgi ve desteğimizle bağımlılıktan uzak kalabileceğini unutmayalım.

Aziz Müminler!
Çocuklarımızı ve gençlerimizi eğlendirirken
zehirleyen, sahte zaferlerle saatlerce meşgul eden sigara, alkol, uyuşturucu, kumar, internet, bilgisayar ve akıllı telefon gibi bağımlılıklara karşı uyanık olmak hepimizin
vazifesidir. Cenab-ı Hak, bu konuda kötü bir gidişatın
sonuna işaret ederek bizleri şöyle uyarır: “Sonra bunların ardından namazı kılmayan ve nefsani arzularına uyan
bir nesil geldi…”6

Unutmayalım ki, evlatlarımız bizim yarınlarımızdır ve
neslimiz bize emanettir. Sağlıklı, eğitimli ve şuurlu nesiller için gözümüzün nuru olan evlatlarımızı dinimizle, kültürümüzle, kimliğimizle donatalım ki, her türlü kötülükten kendilerini koruyabilsinler.
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifi ile bitirmek istiyorum: “Kıyamet gününde hiçbir
kul, ömrünü ne için tükettiği, bilgisiyle ne yaptığı,
malını nereden kazanıp nerede harcadığı ve bedenini neyle yıprattığı konusunda hesaba çekilmedikçe bir
yere kıpırdayamayacaktır.” 7

1 Tahrim, 66/6.
2 Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 25.
3 Ebû Davud, Zekat, 45.
4 Müslim, Sıyam, 183.
5 Buhâri, Rikâk, 1.
6 Meryem, 19/59.
7 Tirmizî, Sıfatü’l -Kıyame, 1.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Üye Girişi
Popüler Albümler
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
Piyasalar
Altın Dolar Euro Bist
2.439,53 32,3904 34,8015 9.992,45