Gündem Köşe Yazısı;
Gündem Köşe Yazısı;
Habertürk TV kanalında birkaç gün önce Ahmet Uysal ad ve soyadlı, prof.dr.sıfatını önüne koyan zat Balkan Türkleri ile ilgili ileri geri konuşmuş. Şimdi esas konu ile ilgili cevap vermeden önce şu soruları sormam gerekir:Bu şahıs kendi başına mı böyle düşünür ve konuşur, yoksa bunun arkasında birileri mi var ve bunu bu yönde konuşmaya sevkediyorlar? İş organize ise, o zaman durum daha da vahim. Kastedilen şey Türklerin birlik beraberliğini bozmak. Şimdi esasa geçelim: Biraz tarih okusaydı zikredilen zat, kendinden utanırdı, düşmana alet olmazdı. Türkler Balkanlara Orta Asya'dan iki koldan ilerliyor ve yerleşiyor. 'Tanrının kırbacı' ve Papaya diz çöktüren Atilla döneminde( m. s. 400 lerde) Hunlar, Peçenekler, Protobulgarlar, Avarlar, Kumanlar ve diğer Türk boyları Kara Denizin üstünden Tuna, Tisa, Drava boylarından inerek buraları feth eder, yerleşir. Bugünkü Kumanova, Tivat, Bar yeradları onlardan kalmadır. 11 yüzyılda Malazgirt savaşında Doğu Roma (Bizans) tarafında iken birkaç bin Peçenek savaşçısı, Alparslan önderliğinde Selçuklu ordusu tarafına geçer ve zaferde katkı payları var. Aynı Türk soyundan geldikleri için ve aynı dili konuştukları için Selçuklu safını tutarlar. Türklerin Balkanlara ikinci koldan yayılmaları bu sefer Kara Denizin altından, Anadolu'dan Gelibolu'dan Marmara Denizini geçerek Avrupa kıtasına ilerlerken 14.yüzyılda Osmanlı döneminde olur. İmparatorluğun Rumeli denen bu önemli 'elma parçasına '1371den 1912yılına kadar kesintisiz 5 asırdan fazla hüküm sürüyorlar, o yüzden oradaki Türklere Evlad-i Fatihan denmiş . Osmanlının gerilemesiyle birlikte 1878den 1920 lere kadar Balkanlardan Anadoluya birkaç milyon insan zoraki göçe tabii tutulmuş.. Ancak orada var olan tüm Türk- müslüman nüfus gelememiş.20 yy içinde göçler devam etti, en yoğunu 1950ler ve 1980lerde oldu. Ancak Balkanlarda bugün de değişik bölgelerde (Makedonya, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya) Türkler vardır. Bir vasıtaya binersiniz o yöreleri gezersiniz Türkçeden başka dil gerekmez, anlaşırsınız. Aynı örf ve adetlerle karşılaşırsınız. Anadoluya Balkanlardan gelen Türkleri Suriye'den gelen Araplarla bir tutmak cehaletin en bariz örneğini teşkil eder. Adı geçen zat ne dilbilim bilir , ne tarih bilir, ne sosyoloji bilir, ne de siyaset biliminden ne de hukuktan haberi var. En önemlisi millet kavramını bilmez. Bir milletin en belirgin vasfı, en ayırt edici özelliği dilidir. Balkanlardan gelen Türkler türkçe (yanı Altay grubuna ait) konuşur, örf ve adeti türklük temellerine dayanır, Suriye'den gelenler Arap milletine mensup, ana dilleri farklıdır bambaşka dil grubuna(Sami-yani Yahudilerin dili İbranice ile aynı köktendir Arapça) aittir, örf ve adetleri bizimkine benzemez. Ve netice olarak şunu eklemek isterim, cahil olabilirsiniz, ama başkasının maşası olmayın, kamuoyu önünde rezil olmayın. Esas mesele sizi söyletendedir, o TV kanalında sizi kim getirdiyse, konuşturduysa esas tehlike orada yatıyor. Arkanızdaki güç önemli. İşte onlar Türk birlik ve beraberliğini yıkmak , TC Anayasasındaki Türklük kavram ve mefhumunu parçalamak isteyenlerdir. Zaman içinde onlar da gerçek yüzünü gösterecekler. Çünkü zikredilen zat tek başına kafasına göre atıp tutabilir mi, işte o noktada şüpheliyim. Allah Türk'ü korusun.
Av. Erol Tufan;
Not:Lütfen yorum yaparken hakaret, küfür, tehdit vs içerikli sözler kullanmayın, bizi zor durumda ve yorumunuzu silmek zorunda bırakmayın. Akıl, mantık ve bilgi seviyesinde kalalım, lütfen.