19 Nisan 2024 Cuma
Şakir  İlyasoğulları

Sakarya Meydan Muharebesi

Sakarya Meydan Muharebesi

Bu günkü yazımızda  Şanlı Tarihimizin önemli sayfalarından biri olan "SAKARYA MEYDAN SAVAŞINDAN" bahsedeceğim. 23 ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında cereyan eden   ve Atatürk tarafından Melhame-i Kübra (Çok büyük ve kanlı savaş) da isimlendirilen  bu savaşın zafer kutlamaları ve bugün için tamamı hayatta olmayan o büyük kahramanların yazdığı destanın anılması maalesef bana göre medyamız tarafından yeterli düzeyde olmamaktadır. Bir televizyon kanalında Vatandaşlarımıza bu konuda sorulan sorulara verilen cevaplar ise beni hayli üzmüştür.
Yunan tarafının bu Savaşı kazanması durumunda ise TÜRK tarafının SEVR anlaşmasını kabul etmesi anlamını taşıyacaktı. TBMM Ordusu,Kütayha - Eskişehir Muharebelerinde yenilmiş ve Afyon -Kütahya ve Eskişehir kaybedilmişti.
Mustafa Kemal Paşa "Hattı Müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün Vatandır.Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz" diyerek bu savaşı başlatmıştır.Mustafa Kemal Paşa 5 Ağustos 1921 günü TBMM tarafından Başkomutanlığa  atanmış ve kendisi de bu sürenin üç ay olmasını istemiştir. Cepheyi yerinde inceleyen ve komutayı eline alan TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, İcra Vekilleri  Başkanı Fevzi Paşa ,Batı Cephesi birliklerinin Yunan Ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakarak Sakarya Nehrinin doğusuna çekilmesine ve savunmayı da bu hatta devam ettirilmesine karar vermişlerdir. Türk Ordusu 22 Temmuz 1921 günü hızlı bir şekilde Sakarya Nehrinin Doğu'suna çekilmeye başlamıştır. Yunan Ordusu 14 Ağustos 1921 günü başlayan ve 9 gün Türk Ordusuyla karşılaşmadan Taarruz pozisyonu için yürümüştür. Bu süre içerisinde Yunan Ordu Birliklerinin nerede olduğunu Türk keşif birlikleri tam bir başarı ile tespit ederek Cephe Komutanlığına bildirmiştir.
Yunan Ordusu 23 Ağustos 1921 günü 3. Kolordusu ile Sakarya Nehri doğusundaki Türk Kuvvetlerini tespit ile 2. Kolordusu ile Haymana istikametine doğru Güney-Doğudan bir kuşatma taarruzuna başladı. Ancak bu taarruz Türk Ordusu Kuvvetlerinin direnmesiyle başarısız oldu. Kuşatma taarruzunda başarılı olamayan Yunan Ordu birlikleri siklet merkezini Ortaya kaydırmış ve Türk Savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarmak istedi.2 Eylül günü Yunan Birlikleri Ankara'ya kadar en stratejik dağ olan ÇAL Dağını tamamen ele geçirdi. Türk birlikleri Ankara'ya 50 Km. kadar bir mesafeye yaklaşmış olan Yunan Ordusuna karşı başarılı bir alan savunması yaparak geri çekilmedi. Yunan Ordusu Türk Birliklerinin yıpratıcı savunmasından kurtulamadı. Yunan Ordusu 9 Eylül 1921 tarihine kadar olan bütün taarruzlarında başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi. Ancak büyük Asker Mustafa Kemal Paşanın komuta ettiği Türk Ordusu buna fırsat vermeyerek  hemen Genel bir taarruza geçerek ve 10 Eylül günü Stratejik bir mevki olan ÇAL Dağını geri aldı. 13 Eylül 1921 tarihine kadar süren Türk Ordusunun amansız taarruzu sonucunda Yunan Ordusu , Eskişehir -Afyon hattına doğru geri çekilerek  bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı. 
Türk Ordu Birlikleri Teçhizat ve istihkam yetersizliklerinden ötürü Yuna Ordularına nihai darbeyi indirmek için 26 Ağustos 1922 tarihine kadar hazırlanıp bekleyecekti.
Bu kanlı savaş 22 gün 22 gece  100 Km.lik bir alanda cereyan etmiştir. Yunan Ordusu bu bozgun sırasında geriye çekilirken  Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için Demiryollarını  ve köprüleri havaya uçurdu ve birçok köyü de yaktı.
Sakarya Meydan Muharebesi sonunda şehit-yaralı kayıp ve esir olmak üzere toplam 39.000 dolayında zayiatımız  vardır. Bu rakkam ise Yunan Ordusunda 23.000 dolayındadır. Unutulmamalıdır ki Yunan Ordusunun sahip olduğu Makineli Tüfek sayısı  2768 iken bu rakkam Türk Ordusunda 825  tir. Türk Ordusunun 196 topuna karşılık Yunan Ordusunda 386 top vardır. Yunan Ordusunun 18 uçağına mukabil Ordumuzun uçak sayısı sadece ikidir.
Bu savaşta Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönüdür. Savaşan taraflar : TBMM Hükümeti ve Yunanistan Krallığı. Komutanlar : Türk tarafı . Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Paşa  . Yunan tarafı : Kral   Birinci Konstantin ve Başkomutan Papulyas.
Bu savaş aynı zamanda bir subay savaşı olmuştur. Türk tarafının çok sayıda subayı şehit olmuştur. 
İstanbul'un İngiliz ve Fransızlar tarafından işgali üzerine İstanbul'da bulunan Harbiye kapatılmış ve Mustafa Kemal Paşa genç Subay adaylarımızı Ankara'da   Abidin Paşa  Köşkü alanında bulunan bahçede (bu gün için koruluktur) kısa süren bir eğitimden sonra Sakarya Savaşına hazırlamıştır. İşte bu kahramanlarımızın çoğu bu savaşta şehit düşmüştür. Abidin Paşa Köşkü bu gün için dimdik ayakta olup ANKARA KULÜBÜNE tahsis edilmiştir.  Abidin Paşa semti Münzeviler Caddesi  No. 6 Adresindeki bu Binadan Elmadağı görülmektedir. Büyük Önder ATATÜRK'ün direktifleriyle 1932 yılında kurulan Akara Kulübü kurulmuştur. Bir çok Seymen (Zeybek) Sakarya Savaşına katılarak  çoğu da şehit olmuştur.  Bahtiyarım ki  Ankara'daki Ankara KULÜBÜ'NÜN bir üyesiyim. Yine bahtiyarım ki Yedek Subaylığımın 6 aylık eğitimimi Polatlı Top ve Füze Okulunda yaptım ve bir Sakarya Savaşı Gazisi ile tanıştığım gibi bu  savaşın cereyan ettiği Mercimek Tepe Dua ve Tepe gibi mevkilerini görme fırsatını buldum. Polatlı Şehitliği  Ankara -Sivrihisar karayolunun sağında olup okurlarımız oradan geçerlerse  bu şehitliği görebilirler. Ben şahsen yarın İzmir'e yapacağım bir seyahat için oradan geçeceğim.Geçerken elbette kahramanlarımıza  Fatiha  okuyacağım. Bu savaşta Korgeneral ANDREAS , Kral KONSTANTİN'İN yeğenidir. Onun oğlu ise İngiltere Kraliçesi ELİZABETH 'in eşi Edinburg Dükü Prens Filip'tir. ATATÜRK' e bu savaştan sonra TBMM ce Mareşal ünvanı verilmiştir.
İstanbul'da ise bütün Camilerde Şehitlerimize mevlit okutulmuştur. Türk Milleti bu savaş sonunda artık Kurtuluş Savaşının kazanılacağından emin olmuştur. 
Yunan Ordusunun Ankara'ya yaklaşması üzerine bir ara TBMM e bir soru önergesi verilerek Meclisin Kayseri'ye taşınması istenmiş, ancak bu önerge kabul görmemiş ve Milletvekillerine gerekirse savaşmaları için birer mavzer ve mermi verilmiştir. 
Elbette Sakarya Meydan Savaşı bu kadar kısa anlatılamaz , ancak bendeniz sizlere bir özet sunmaya çalıştım. 
General Trikopis 1952 yılında Atina'da  Gazeteci Hıfzı POPUZ'a verdiği mülakatta " Bizim ANADOLU'da işimiz neydi" demiştir.,
Evet Sayın Okurlar ben de soruyorum Anadolu'da işleri neydi.
İşte bu Zaferin neden daha görkemli bir şekilde kutlanması gerektiğini ümid ederim ki ifade edebildim. Artık Türk Ulusu ve Yunan Ulusu Dosttur. Bu Dostluğun temelleri  ATATÜRK ve VENİZELOS  tarafından atılmıştır.
Sakarya Savaşına  katılarak Gazi ünvanı alanlardan bu gün için hiçbir kahramanımız hayatta değildir. Bu savaşa şehirt olan ve katılan tüm kahramanlarımızı rahmetle anmak borcumuzdur. HEPSİ NURLAR İÇERİSİNDE YATSINLAR. 

Şakir İlyasoğulları  
Son Yazıları
Anket
  • Bayramınız Kutlu Olsun
Üye Girişi
Popüler Albümler
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
Piyasalar
Altın Dolar Euro Bist
2.496,94 32,5998 34,7920 9.431,16