Değerli Okurlarımız ; bu günkü yazımızda sizlere ilginç bulacağınız bir konu üzerinde durmak istiyorum. Türk Sinema Tarihinde ilk kamerayı kullanan kişi Merhum Fuat UZKINAY 'dır (1888-1956) . 14 Kasım 1914 tarihinde Fuat UZKINAY Askerliğini yaptığı sırada İstanbul Yeşilköy'de bulunan AYASTEFANOS Anıtının Yıkılışını , sabit bir platforma yerleştirdiği Kamerayla 150 metre film çekmiştir. Bu anıt 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında ( 93 Harbi) ölen 5000 Rus askerinin anısına yapılmış ve 1914 yılında Ruslarla olan ilişkilerimizin gerginleşmesi üzerine bu anıtın dinamitlenerek yıkılmasına karar verilmiştir. Ne yazık ki bu çekim şu an itibariyle kayıp olup henüz bulunamamıştır , bu yıkımdan sadece birkaç fotoğraf kalmıştır. Bu çekimi Fuat Uzkınay Kara Kuvvetleri Komutanlığı Foto Film Dairesi için çekmiştir. Daha sonra Türk sinemasının gelişmesi konusu üzerinde durmaktan ziyade bu konuda başka bir gerçeğe değinmek istiyorum.MANAKİ KARDEŞLER : Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu İkinci BALKAN SAVAŞI sonuda - ki bu Savaşı bir Haçlı seferi olarak adlandırmak gerektiği kaatindeyim- yani 1912 yılı Kasım ayında Balkanlardaki topraklarını kaybetti. Elbette kaybedilen önemli merkezlerden biri de , Büyük Önder ATATÜRK'ün Askeri Liseyi bitirdiği MANASTIR kenti idi. Bilindiği üzere bu kent artık Makedonya sınırları içerisindedir. 1912 Yılı Kasım ayına kadar Osmanlı toprağı olan Rumeli'de yaşayanlar ister Müslüman veya Gayri Müslim olsun, kısacası hangi milletten olursa olsunlar Osmanlı Vatandaşı idiler. İşte bu vatandaşlardan ikisi Yanaki ( 1878-1954) ve Milton (1882-1964 ) MANAKİ Kardeşlerdir. Ulah asıllı (Romanyalı) olan bu kardeşler o tarihte Osmanlı toprağı olan Yunanistanda doğmuşlardır.Bu iki kardeş Manastır'a yerleşmiş ve orada Fotoğraf Stüdyosu açarak birçok konuda resimler çekmişlerdir. Bu tutkuları 1905 yılında bu kardeşleri LONDRA'ya gitmelerine sebep olmuş ve orada BİOSKOP Marka bir Sinema Makinesini alarak, sinema çekimi konusunda anılan firmadan gerekli öğretiyi alıp tekrar Manastıra dönmüşler ve 1905 yılından itibaren çeşitli konu ve etkinlikleri kameralarıyla ölümsüzleştirmişlerdir. Bu çekimlerde Sultan V. Mehmet Reşat'n 1911 yılında Balkanlara yaptığı ziyaret kayda alınmış, 23 Temmuz 1908 tarihinde Manastır'da HAMİDİYE Caddesinde (bugünkü Şirok Sokak) ilân edilen İkici Meşrutiyet yürüyüşünü çekmişlerdir. 1915 yılına kadar durmaksızın birçok tören etkinlik, köy düğünleri, açılışları filme alan bu kardeşlerin Stüdyoları 1915 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında yanmıştır. Ancak Sultan Reşat'ın 1911 yılındaki Balkankanları ziyaretinin bir bölümü ile İkinci Meşrutiyet ilanını gösteren, ayrıca bir köy düğününün de yer aldığı 17 dakikalık bir tarihi bölüm kurtarılmış ve Makedonya Arşivlerinden 1996 yılında Kültür Bakanlığı Sinema Dairesine bu filmin bir kopyası verilmiştir. 1912 yılında Osmanlının Balkanlardan çekilmesiyle Makedonya Yugoslav Krallığı egemenliğine geçince vatansız kalan bu kardeşlerden Yaniki Manaki Yunan Vatandaşlığına, kardeşi Milton ise Yugoslav Vatandaşlığına geçmiştir. Manastırada Sinema Salonu da açan bu kardeşler sinemaları yine 1939 yılında yanmıştır. Yanaki 1954 yılında Selanikte , KardeşiMilton ise yaşadığı Manastır'da (Bitola) 1964 yılında ölmüştür. Bugün Manastır'da Şirok Sokak'ta (Eski Hamidiye Caddesi) Osmanlı döneminde yapılmış olan ve bugün de aynı amaçla Ordu evi binası olarak kullanılan binanın çaprazında takriben 100 Metre ilerde bir eski bina'da Makedonca MANAKİ KARDEŞLERİN EVİ yazısı bulunmaktadır. Makedonlar her yıl bu kardeşler için Manastır'da Manaki Kardeşler adına Uluslararası Film Festivali düzenlemektedirler. Manaki Kardeşler Osmanlı Devletinin Resmi Fotoğrafçılığını da yapmışlardır. Bu kardeşlerin Türkçe bildikleri de anlaşılmaktadır. 1960 lı yılların başında Milton Manaki henüz hayattayken Üsküp Radyosuna bir demeç vermiş ve anılarını anlatmıştır. 2000 yılında Makedonya'da T.C. Üsküp Büyükelçiliği Kültür Müşavirliği görevinde bulunduğum sırada, Üsküp Radyosunun bir emisyonunda Manaki'yi bu demecinde kendi sesinden dinleme fırsatını buldum. Sultan Reşat'ın Manastıra gelişi münasebetiyle
kendisine Rezidans olarak bugünkü Sveti Kliment OHRİDSKİ Üniversitesinin Rektörlük binası tahsis edilmiştir. Milton kamerasıyla Sultan Reşat'ın o Heybetli görünümünü kameraya kaydederken, Rezidansın Merdivenlerini çıkmakta olan Sultana Türkçe olarak " SULTAN DUR " diye seslenmiş. Sultan durup kendisine doğru dönmüş (resminin çekilmesi için) o sırada Protokol görevlileri Milton'un ağzını kapatarak, susturmuşlar ve kendisine " Aman ne yapıyorsun sen, Sultan Efendimize böyle hitap edilir mi " diye kızmışlar. Sultan ise hoşgörüyle" Bırakın çeksin" talimatını vermiştir.
Ancak MANAKİ KARDEŞLER'e Makedonlar , Yunanlılar ve Ulah olmalarından dolayı da Romenler sahip çıkmış ve Balkanlarda ilk kez Kamera ile Film çeken kişilerin kendilerine ait olduğunu savunmuşlardır. Unutulmamalıdır ki yazımızın başında da belirtildiği gibi MANAKİ Kardeşlerin 1905 yılında Balkanlar'da ilk kez kamera kullanarak film çektiklerinde bir Osmanlı Toprağı olan Manastır'da yaşıyorlardı ve Osmanlı Vatandaşı idiler. Acaba Türk Sinemasının başlangıcını 1905 olarak düşünemezmiyiz sorusu akla gelmektedir. O zaman 1913 yılı itibariyle Türk Sineması 99 ncu yılında değil 108 nci yılındadır diye düşünebilir diye düşünüyorum. Elbette bu konudaki nihai kararı Sinema Eleştirmenleri ve Tarihçileri vereceklerdir.
Fenerbahçe ve Milli Takımımızın unutulmaz futbolcusu , Lefter KÜÇÜKANDONYADİS toprağı bol olsun, bir Rum ve Gayrimüslim Vatandaşımız idi. 1963 yılında 38 yaşındayken Ankara'da Romanya Milli Takımı ile yapılan Milli Maçta 50 nci defa Ay yıldızlı formayı giyen ilk Türk Türk Futbolcusu ünvanını aldı. Bu itibarla Manaki Kardeşler için de aynı şeyi düşünebilirmiyiz fikri elbette akla gelmektedir.
Merhum Fuat UZKINAY şüphesiz ki , Sinemamızın ilk ismi ve duayenidir.Emekli olacağı 1954 yılına kadar Sinemaya hizmet etmiştir. Kendisinin tarihimizdeki ilk sinemacı olarak büyük hizmetleri olmuştur. İstanbul Sultanisini bitirdikten sonra Dar-Ül Fünun Fizik ve Kimya bölümünde eğitimini sürdürmüştür. 14 Mart 1914 yılında İstanbul'da ilk sinemamız olan Milli Sinema'nın açılışında büyük emekleri geçmiştir. (Bu sinemanın adı daha sonra Ali Efendi Sineması olarak değiştirilmiştir.) UZKINAY Sigmund WEİNBERG'den Sinema oynatma Makinesinin kullanımını öğrenmiş ve 1915 yılında Enver Paşa tarafından Merkez Ordu Sinema Dairesi'ne (MOSD) Sigmund WİENBERG'in yardımcılığına tayin edilmiş, bir yıl sonra da bu Kurumun başına getirilmiştir. Bu hizmetleri elbette unutulmamalı ve yeni nesillere aktarılmalıdır. Kendisi nurlar içerisinde yatsın.